İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sürdürülebilir şekilde sağlanması, yalnızca yasal bir gereklilik değil; aynı zamanda çalışanların refahı, iş sürekliliği ve işletme verimliliği açısından kritik bir unsurdur. Bu sürecin temel taşlarından biri olan risk analizi, tehlikelerin sistematik olarak belirlenmesini, değerlendirilmelerini ve kontrol altına alınmasını sağlayan bir yönetim yaklaşımıdır.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, tüm işyerlerini kapsayan açık yükümlülükler tanımlamış ve risk analizi yapılmasını zorunlu kılmıştır. Ancak sahada yapılan incelemeler, işletmelerin büyük bölümünde risk değerlendirmesinin hâlâ yüzeysel, eksik veya işletmeye özel olmayan yöntemlerle hazırlandığını göstermektedir. Bu durum yalnızca çalışan sağlığını değil, işletmenin hukuki sorumluluklarını da doğrudan etkilemektedir.
Yöntem Akademi olarak, Türkiye’nin dört bir yanında farklı sektörlerde binlerce işletmeyle yürüttüğümüz iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında, profesyonel ve mevzuata tam uyumlu risk analizi süreçleri ile işletmelere kapsamlı çözümler sunuyoruz. Bu rehberde risk analizi sürecini adım adım ele alarak, işletmelerin yasal gereklilikleri doğru bir şekilde yerine getirebilmesi için kapsamlı bir yol haritası oluşturmayı amaçlıyoruz.
Risk analizi, işyerindeki tehlikelerin sistematik bir şekilde belirlenmesi, bu tehlikelerin ortaya çıkarabileceği risklerin değerlendirilmesi ve kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için gerekli kontrol tedbirlerinin planlanması sürecidir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlere risk değerlendirmesi yapma veya yaptırma yükümlülüğünü açık biçimde tanımlamış; bu süreci iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin temel unsurlarından biri olarak konumlandırmıştır.
Kanun kapsamında risk analizi;
Tehlikelerin tanımlanması,
Risklerin olasılık ve şiddetine göre değerlendirilmesi,
Risklerin kontrol altına alınması için eylem planının hazırlanması,
Düzenli olarak gözden geçirilmesi gibi aşamaları içeren bütünleşik bir çalışmadır.
Risk analizi yalnızca yasal zorunluluğu yerine getirmek amacıyla hazırlanan standart bir doküman değildir. İşyerinde olası iş kazalarının, meslek hastalıklarının ve operasyonel aksaklıkların önlenmesi için planlanan proaktif bir yönetim sistemidir. Bu nedenle analiz sonuçlarının sahaya yansıması ve uygulamada etkin şekilde takip edilmesi büyük önem taşır.
Mevzuata göre risk analizi:
İşyerinin tehlike sınıfına uygun şekilde,
İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının koordinasyonunda,
İşveren veya işveren vekilinin sorumluluğu altında,
İşletmenin tüm faaliyetlerini kapsayacak biçimde yapılmak zorundadır.
Yöntem Akademi olarak bu süreçte işletmelere yalnızca mevzuat uyumlu bir doküman değil; gerçek iş akışlarına entegre edilen, uygulanabilir ve sektöre özel çözümler sunuyoruz.
Risk analizi, işyerinde yalnızca başlangıç aşamasında yapılan tek seferlik bir çalışma değildir. Kanun, bu değerlendirmenin sürekli bir süreç olarak ele alınmasını ve belirli durumlarda mutlaka yenilenmesini zorunlu kılar. Bu nedenle işletmeler, hem yasal uyum hem de çalışan güvenliği açısından risk analizini güncel tutmakla yükümlüdür.
Aşağıdaki durumlarda risk analizinin yapılması veya mevcut analizlerin revize edilmesi zorunludur:
İşyerinin ilk kez açılması, makine parkının kurulması veya yeni bir çalışma düzeninin oluşturulması durumunda risk değerlendirmesi yapılmadan faaliyete başlanamaz.
Aşağıdaki değişikliklerde risk analizi mutlaka güncellenmelidir:
Yeni makine, ekipman veya proses devreye alınması
Üretim yöntemlerinin değiştirilmesi
Tehlikeli maddelerin kullanılması
İş akışlarının yenilenmesi
Kapasite artışı veya alan değişikliği
Her değişiklik, yeni bir tehlike oluşturma potansiyeline sahiptir.
İşyerinde meydana gelen her kaza sonrası mevcut risk analizinin tekrar gözden geçirilmesi zorunludur. Bu durum yalnızca yasal bir gereklilik olmakla kalmaz, aynı zamanda benzer olayların tekrarını önlemek için kritik bir adımdır.
Kanun, işyerinin tehlike sınıfına göre risk değerlendirmesinin belirli aralıklarla yenilenmesini şart koşar:
Az tehlikeli işyerleri: 6 yılda bir
Tehlikeli işyerleri: 4 yılda bir
Çok tehlikeli işyerleri: 2 yılda bir
Bu süreler dolmadan da revizyon gerekli olabilir.
Aşağıdaki durumlarda analiz güncellenmelidir:
İşyerinin taşınması veya genişletilmesi
Çalışan sayısındaki önemli artış/azalış
Alt işverenlerin devreye girmesi
Mevzuat değişiklikleri
Risk analizinin doğru zamanda ve doğru şekilde yapılması, işletmenin hem yasal uyumunu hem de iş sürekliliğini etkileyen kritik bir gerekliliktir. Bu nedenle sürekliliği olan bir kontrol mekanizması kurulmalı ve analiz düzenli olarak güncellenmelidir.
Risk analizi, işyerinde yürütülen faaliyetlerin ve mevcut çalışma koşullarının bütüncül bir şekilde incelenmesini gerektiren profesyonel bir süreçtir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, bu çalışmanın yetkin kişiler tarafından yürütülmesini zorunlu kılar. Bu nedenle risk analizi, yalnızca bir doküman hazırlamaktan ibaret değil; uzmanlık, tecrübe ve sahaya hâkimiyet gerektiren bir değerlendirme çalışmasıdır.
Risk analizi aşağıdaki kişiler tarafından yapılabilir veya koordine edilebilir:
İş güvenliği uzmanları, risk analizi süreçlerinin yürütülmesinde birincil yetkinliğe sahip profesyonellerdir. Tehlikelerin belirlenmesi, risklerin puanlanması, kontrol tedbirlerinin planlanması ve mevzuata uygun dokümantasyonun oluşturulması uzmanların sorumluluk alanına girer.
Özellikle sağlıkla ilgili risklerin belirlenmesi, meslek hastalığına yol açabilecek tehlikelerin değerlendirilmesi ve çalışan sağlığı açısından kritik noktaların tespitinde işyeri hekimi süreçte aktif rol alır. Risk değerlendirmesi ekibinin ayrılmaz bir parçasıdır.
İşyerinde çalışanların iş süreçlerine dair deneyimi, tehlikelerin daha doğru ve yerinde belirlenmesine katkı sağlar. Bu nedenle risk analizi ekibi oluşturulurken çalışan temsilcilerinin ve destek ekiplerinin katılımı önemlidir.
Risk değerlendirmesi süreçlerinin başlatılması, yürütülmesi ve sonuçlarının uygulanmasından işveren sorumludur. İşveren, analiz çalışmalarını bizzat yürütebilir veya yetkilendirdiği uzman ekiple koordinasyon sağlayabilir. Ancak yine de nihai sorumluluk işverendedir.
İşyerlerinin büyük çoğunluğu, kapsamlı bir analiz için profesyonel OSGB desteğine ihtiyaç duyar. Çünkü:
Tehlikelerin doğru belirlenmesi
Sektöre özel risklerin tanınması
Mühendislik kontrollerinin doğru uygulanması
Mevzuata tam uyum
Saha deneyimi gerektiren kritik analizlerin yapılması ancak profesyonel bir ekip tarafından sağlanabilir.
Yöntem Akademi olarak, Türkiye’nin farklı sektörlerine hizmet veren uzman kadrolarımızla risk analizi süreçlerini bilimsel yöntemlere, mevzuata ve uluslararası standartlara dayalı şekilde yürütüyoruz. Böylece işletmeler hem yasal yükümlülüklerini eksiksiz karşılamakta hem de daha güvenli bir çalışma ortamı oluşturmaktadır.
Risk analizinin etkin bir şekilde yürütülebilmesi, sahada yapılacak değerlendirmenin öncesinde doğru bir hazırlık süreci gerektirir. Hazırlık aşaması, tehlikelerin doğru tanımlanması ve analiz sonuçlarının işletmeye gerçek anlamda değer katabilmesi için kritik önem taşır. Bu aşamanın eksik veya yüzeysel yapılması, risk değerlendirmesinin bütünlüğünü doğrudan etkiler ve işletmenin güvenlik yönetiminde ciddi boşluklar oluşturabilir.
Bu nedenle hazırlık süreci, Yöntem Akademi’nin tüm projelerinde standartlaştırılmış profesyonel bir yöntemle yürütülmektedir.
Risk analizine başlamadan önce işyerinin;
Üretim akışı
Çalışma alanları
Makine ve ekipman düzeni
Tehlike kaynaklarının konumu
Kapasite ve iş hacmi
Operasyonel süreçleri gibi unsurlar detaylı şekilde analiz edilir. Bu ön inceleme, sonraki adımlarda tehlikelerin daha doğru tanımlanmasını sağlar.
Risk değerlendirmesi tek kişinin yapabileceği bir çalışma değildir. Kanun gereği ekip çalışmasıyla yürütülmelidir. Ekip genellikle şu kişilerden oluşur:
İş güvenliği uzmanı
İşyeri hekimi
Çalışan temsilcileri
Destek elemanları
Birim sorumluları
İşveren veya işveren vekili
Bu ekip, işyerinin farklı perspektiflerden değerlendirilmesini sağlayarak daha bütüncül bir analiz yapılmasına imkân tanır.
Her işletme kendine özgü iş akışlarına sahiptir. Bu nedenle:
Üretim adımları
Operasyonel süreçler
Lojistik ve depolama faaliyetleri
Kimyasal veya tehlikeli madde yönetimi
Bakım-onarım süreçleri tek tek listelenir ve her adımın oluşturduğu tehlikeler değerlendirilmek üzere hazırlanır.
Hazırlık aşamasında işyerine ait mevcut kayıtlar mutlaka gözden geçirilir. Bunlar arasında:
MSDS (Malzeme Güvenlik Bilgi Formları)
Periyodik kontrol raporları
Makine bakım kayıtları
İş kazası ve ramak kala raporları
Ortam ölçüm sonuçları
Eğitim katılım listeleri
Çalışan sağlık raporları yer alır. Bu dokümanlar, işletmenin mevcut durumunu anlamak ve riskleri daha isabetli tespit etmek için kritik veriler sağlar.
Hazırlık sürecinin sonunda saha çalışması yapılacağı zaman dilimi planlanır. Bu çalışma sırasında:
Gerçek çalışma koşulları
Çalışan davranışları
Makine ve ekipman kullanımı
Gürültü, sıcaklık, kimyasal maruziyet gibi ortam koşulları
Dolaylı tehlikeler
İş organizasyonundan doğan riskler yerinde değerlendirilir. Saha gözlemi, risk analizinin teorik değil, gerçek verilere dayalı olmasını sağlar.
Risk analizi, yalnızca bir form doldurmaktan ibaret değildir. İşyerindeki tüm tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerden kaynaklanabilecek risklerin değerlendirilmesi ve kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için planlı bir yönetim yaklaşımı gerektirir. Bu bölümde süreç, uluslararası standartlara uygun şekilde adım adım ele alınmaktadır.
Tehlikelerin doğru tespit edilmesi, risk analizinin en kritik aşamasıdır. Bu adımda amaç, çalışanların maruz kalabileceği tüm tehlikeleri eksiksiz şekilde belirlemektir.
Belirlenen tehlikeler, genellikle aşağıdaki kategoriler altında sınıflandırılır:
Fiziksel tehlikeler: Gürültü, titreşim, sıcaklık, aydınlatma, kayma-düşme riskleri
Kimyasal tehlikeler: Solventler, temizlik maddeleri, boya ve tinerler, akaryakıt
Biyolojik tehlikeler: Bakteri, virüs, mantar maruziyeti
Ergonomik tehlikeler: Uygun olmayan çalışma pozisyonları, tekrarlayan hareketler
Psikososyal tehlikeler: Çalışma stresi, vardiya düzeni, yoğun iş yükü
Elektrik ve makine kaynaklı tehlikeler: Mekanik yaralanmalar, elektrik çarpması, sıkışma riskleri
Bu aşamada saha gözlemleri, çalışan görüşmeleri, doküman incelemeleri ve proses analizleri birlikte değerlendirilir.
Belirlenen tehlikelerin her biri için riskin büyüklüğü; olasılık ve şiddet kriterlerine göre hesaplanır.
Olasılık: Tehlikenin gerçekleşme ihtimali
Şiddet: Tehlikenin gerçekleşmesi halinde doğuracağı sonuçların büyüklüğü
Bu iki değer çarpılarak risk puanı elde edilir. Böylece işyerine özgü risklerin önceliklendirilmesi sağlanır.
Örnek: Olasılık (4) × Şiddet (5) = Risk Skoru (20)
(20 puan yüksek risk seviyesidir ve acil tedbir gerektirir.)
Elde edilen puanlar genellikle üç seviyede değerlendirilir:
Düşük Risk: İzleme yeterlidir. Mevcut tedbirler gözden geçirilir.
Orta Risk: İyileştirme planı yapılır ve belirli bir süre içinde uygulanır.
Yüksek Risk: Hemen müdahale edilmesi zorunludur. Çalışma durdurulabilir.
Bu sınıflandırma, tedbirlerin doğru önceliklendirilmesini sağlar.
Riskleri kontrol altına almak için uygulanacak tedbirler, Kontrol Tedbirleri Hiyerarşisi doğrultusunda planlanır. Bu yaklaşım uluslararası standarttır ve etkili sonuçlar üretir.
1. Ortadan kaldırma: Tehlikenin tamamen yok edilmesi (en etkili yöntem).
2. İkame: Tehlikeli madde/ekipman yerine daha az tehlikeli olanın kullanılması.
3. Mühendislik kontrolleri: Havalandırma sistemleri, koruyucu bariyerler, otomasyon sistemleri.
4. İdari kontroller: Talimatlar, prosedürler, eğitimler, iş organizasyonunun iyileştirilmesi.
5. Kişisel koruyucu donanımlar (KKD): Eldiven, gözlük, maske, koruyucu ayakkabı vb. (KKD son yöntemdir; tek başına çözüm değildir.)
Bu sıralama, risklerin etkili ve sürdürülebilir şekilde azaltılmasını sağlar.
Hazırlanan analiz, mevzuata uygun biçimde doküman haline getirilir. Dokümanda;
Tehlikeler
Risk puanları
Kontrol tedbirleri
Sorumlu kişiler
Uygulama süreleri
Revizyon tarihi net şekilde belirtilir.
Ayrıca sahadan fotoğraflar, ölçüm sonuçları ve ilgili raporlar analiz dosyasına eklenerek analiz somut verilerle desteklenir.
Bu dokümanın işveren tarafından onaylanması ve çalışanlara duyurulması yasal bir gerekliliktir.
Risk analizi sürecinin anlaşılabilir olması ve işletmelerin kendi yapısına uygun bir yaklaşımı benimseyebilmesi için örnek bir tabloya ihtiyaç duyulur. Aşağıdaki örnek, sahada kullanılan profesyonel risk değerlendirme tablolarının sadeleştirilmiş bir versiyonudur. Bu tablo, tehlikelerin nasıl değerlendirildiğini ve kontrol tedbirlerinin nasıl planlandığını gösteren temel bir rehber niteliğindedir.
| Tehlike | Riskin Tanımı | Olasılık (1–5) | Şiddet (1–5) | Risk Puanı | Risk Seviyesi | Kontrol Tedbirleri | Sorumlu Kişi | Süre |
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| Elektrikli ekipmanların bakımsız kullanımı | Elektrik çarpması, yangın riski | 4 | 5 | 20 | Yüksek | Periyodik bakım, kaçak akım rolesi, eğitim | Bakım Sorumlusu | 1 Hafta |
| Kaygan zemin | Düşme ve yaralanma riski | 3 | 3 | 9 | Orta | Uyarı levhası, zemin kaplama, düzenli temizlik | İş Güvenliği Ekibi | 3 Gün |
| Kimyasal madde dökülmesi | Cilt ve solunum yolu tahrişi | 2 | 4 | 8 | Orta | MSDS eğitimi, ikame madde kullanımı, uygun depolama | Depo Sorumlusu | 10 Gün |
| Ergonomik sorunlar | Kas-iskelet rahatsızlıkları | 3 | 2 | 6 | Düşük-Orta | Ergonomik düzenleme, mola planı, eğitim | Birim Sorumlusu | 2 Hafta |
Bu tablo örneği, her işletmenin kendi faaliyetlerine göre genişletilebilecek temel bir şablondur.
Aşağıdaki şablon, işletmelerin kendi yapısına göre uyarlayabileceği şekilde düzenlenmiştir:
1. Tehlikenin Tanımı: (Örneğin: Kimyasal madde kullanımı, makineyle çalışma, yüksekten çalışma vb.)
2. Riskin Tanımı: (Tehlikenin yol açabileceği sonuçlar.)
3. Mevcut Kontroller: (Mevcut önlemler listelenir.)
4. Olasılık Değeri (1–5): (Tehlikenin gerçekleşme ihtimali.)
5. Şiddet Değeri (1–5): (Zararın büyüklüğü.)
6. Risk Puanı: (Olasılık × Şiddet)
7. Risk Seviyesi: (Düşük / Orta / Yüksek)
8. Önerilen Kontrol Tedbirleri: (Hiyerarşik kontrol yaklaşımına göre.)
9. Sorumlu Kişi: (Önlemden sorumlu birim veya yönetici.)
10. Uygulama Süresi: (Tedbirin tamamlanması için hedef tarih.)
Bu örnek ve şablon, işletmelerin risk analizi sürecini daha somut bir şekilde anlamasına yardımcı olur. Ancak her işletmenin faaliyet yapısı, tehlike kaynakları ve süreçleri farklı olduğundan, profesyonel bir değerlendirme yapılması her zaman en doğru yaklaşım olacaktır.
Risk analizi, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin en temel bileşenlerinden biri olmasına rağmen birçok işletmede yanlış ya da eksik uygulamalarla yürütülmektedir. Yapılan hatalar yalnızca analiz dokümanının kalitesini düşürmekle kalmaz; işletmede iş kazalarının artmasına, denetimlerde uygunsuzluklara ve hukuki sorumlulukların ağırlaşmasına neden olur.
Aşağıda sahada en sık karşılaşılan kritik hatalar kurumsal bir perspektifle ele alınmıştır:
Birçok işletmede risk analizi; sektör, proses veya iş akışı dikkate alınmadan hazır şablonların kopyalanmasıyla hazırlanır. Bu yaklaşım:
Gerçek tehlikeleri yansıtmaz,
Sahadaki farklılıkları kapsamaz,
Denetimlerde geçersiz sayılabilir.
Risk analizi, mutlaka işyerine özgü olarak hazırlanmalıdır.
Tehlikelerin büyük bölümü yalnızca sahada tespit edilebilir. Buna rağmen bazı işletmelerde analiz masa başında yapılmaktadır. Bu durum:
Tehlike eksikliği,
Yanlış risk puanlaması,
Uygulanamaz kontrol tedbirleri gibi ciddi sorunlara yol açar.
Olasılık ve şiddet değerlerinin gerçek çalışma koşullarını yansıtmadığı durumlarda risk seviyesi yanlış sınıflandırılır. Bu da kritik tehlikelerin “orta” ya da “düşük” risk olarak değerlendirilmesine sebep olabilir.
Sektörde en sık karşılaşılan hatalardan biri, tüm riskler için yalnızca “kişisel koruyucu donanım (KKD)” kullanılmasının önerilmesidir. KKD, uluslararası standartlara göre son çare kontrol tedbiridir.
Asıl amaç:
Ortadan kaldırma
İkame
Mühendislik kontrolleri ile riskin kaynağında azaltılmasıdır.
Mevzuatın belirlediği yenileme süreleri göz ardı edildiğinde risk analizi zaman içinde geçerliliğini yitirir. Ayrıca iş kazası, proses değişikliği veya makine yenilemesi sonrası analiz mutlaka revize edilmelidir.
Sahadaki tehlikelerin önemli bir kısmı, günlük operasyonları yürüten çalışanlar tarafından fark edilir. Ancak analiz sürecine çalışanların dahil edilmemesi ciddi bilgi kayıplarına neden olur.
Bazı işletmelerde risk analizi:
Revizyon tarihine sahip değildir,
Sorumlu kişiler belirtilmemiştir,
Uygulama süreleri tanımlanmamıştır,
Fotoğraf ve kanıtlarla desteklenmemiştir.
Bu durum, denetimlerde uygunsuzluk tespitine neden olur.
Bu hataların tamamı, risk analizinin etkinliğini düşürür ve işyerinin gerçek güvenlik seviyesini tehdit eder. Yöntem Akademi olarak işletmelere, ulusal mevzuat ve uluslararası standartlarla uyumlu, sahaya yansıyan ve uygulanabilir risk değerlendirme hizmetleri sunuyoruz.
Risk analizi, bir kez hazırlanıp işletmenin arşivine kaldırılması gereken bir doküman değildir. İşyerindeki faaliyetler, çalışan sayısı, kullanılan ekipmanlar ve çalışma koşulları zamanla değiştiğinden, risk analizi de sürekli güncellenmesi gereken dinamik bir süreçtir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da risk analizinin belirli durumlarda revize edilmesini ve yenilenmesini zorunlu kılmıştır.
Revizyon sürecinin ihmal edilmesi, hem iş güvenliği açısından büyük riskler doğurur hem de denetimlerde ciddi yaptırımlara yol açabilir. Bu nedenle işletmeler, risk analizinin güncelliğini sürekli kontrol etmelidir.
Mevzuata göre risk değerlendirmesi aşağıdaki periyotlarda yenilenmelidir:
Az Tehlikeli İşyerleri: 6 yılda bir
Tehlikeli İşyerleri: 4 yılda bir
Çok Tehlikeli İşyerleri: 2 yılda bir
Bu süreler maksimum yenileme aralığıdır. İşyerinde önemli değişiklikler olduğunda daha erken revizyon yapılması zorunludur.
İşyerinde meydana gelen bir iş kazası ya da ramak kala olayı sonrasında risk analizi derhal gözden geçirilmelidir. Bu durum, olayın nedenlerinin analiz edilmesi ve benzer kazaların önlenmesi için kritik öneme sahiptir.
Kazanın nedeni
Çalışma koşulları
Kullanılan ekipman
Tehlike kaynakları yeniden değerlendirilir ve kontrol tedbirleri güncellenir.
Aşağıdaki durumlarda risk analizi mutlaka revize edilmelidir:
Yeni makine veya ekipmanın devreye alınması
Üretim yöntemlerinin değiştirilmesi
Kimyasal madde kullanımında değişiklik
Çalışma alanlarının yenilenmesi veya genişlemesi
Yeni bir prosesin eklenmesi
Çalışan sayısında önemli artış veya azalma
Bu değişikliklerin her biri tehlike profilini yeniden şekillendirebilir.
İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatta yapılan düzenlemeler, mevcut risk analizinin geçerliliğini etkileyebilir. Bu nedenle yasal değişiklikler sonrasında analiz revize edilmelidir.
Vardiya düzeninin değişmesi
Alt işveren/taşeron yapısının eklenmesi
Yeni çalışma modellerine geçilmesi gibi durumlar, tehlikelerin yeniden değerlendirilmesini gerektirir.
Makine, ekipman ve ortam ölçümlerinde elde edilen yeni bulgular da risk analizinin güncellenmesini zorunlu kılabilir. Ölçüm sonuçları, mevcut risk seviyelerinin doğru temsil edilmesi açısından önemlidir.
Risk analizinin düzenli olarak yenilenmesi, işyerinin güvenlik kültürünü güçlendirir, iş kazalarını azaltır ve işverenin hukuki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesine olanak tanır. Yöntem Akademi olarak işletmelerin revizyon süreçlerini planlı bir şekilde yönetmesine yardımcı oluyor; dönüşümlerin düzenli takip edildiği profesyonel bir yapı sunuyoruz.
Risk analizi, yalnızca mevzuatın zorunlu kıldığı bir doküman değil; işletmenin güvenlik yönetimini doğrudan etkileyen stratejik bir süreçtir. Doğru şekilde yürütülen risk değerlendirmesi, hem çalışan sağlığını korur hem de işletmenin operasyonel verimliliğini artırır. Bu nedenle risk analizinin işletmeye sağladığı faydalar, yalnızca yasal zorunluluklarla sınırlı değildir; uzun vadeli kurumsal sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sunar.
Risk analizinin en temel faydası, tehlikelerin önceden belirlenmesi ve kontrol altına alınması sayesinde iş kazalarının önemli ölçüde azaltılmasıdır. Bu durum:
Çalışan güvenliğini artırır,
Üretim süreçlerinin aksamadan devam etmesini sağlar,
İş gücü kayıplarını minimuma indirir.
İşverenin risk analizi yaptırmaması veya eksik yapması halinde mevzuata göre:
İdari para cezaları,
Faaliyetin durdurulması,
Tazminat yükümlülükleri,
Ceza davaları gibi ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir. Mevzuata uygun risk analizi, bu riskleri büyük ölçüde azaltır.
Risklerin zamanında tespit edilmesi:
Makine arızalarını,
Üretim duruşlarını,
İş kazası maliyetlerini,
Verimlilik kayıplarını önler. Uzun vadede işletmeler için önemli finansal avantaj yaratır.
Güvenli bir çalışma ortamı, çalışanların motivasyonunu artırır. Bu durum:
İşe bağlılığı yükseltir,
Çalışan sirkülasyonunu azaltır,
İşletmeye olan güveni güçlendirir.
İş sağlığı ve güvenliği süreçlerine önem veren işletmeler:
İş ortakları ve müşteriler tarafından daha güvenilir algılanır,
Uluslararası standartlara uyum sağlama konusunda avantaj elde eder,
Kurumsal itibarı güçlendirir.
Risklerin kontrol altına alınması, üretim süreçlerinde kesintilerin önüne geçer. Bu sayede işletme:
Operasyonel aksaklıkları azaltır,
Verimliliğini artırır,
Rekabet gücünü korur.
Düzenli risk analizi uygulamaları, çalışanların güvenlik farkındalığını artırarak kurum içinde sürdürülebilir bir güvenlik kültürünün oluşmasını sağlar.
Risk analizi, doğru yöntemlerle yapıldığında işletmenin hem güvenliğini hem de verimliliğini güçlendiren kapsamlı bir yönetim aracıdır. Yöntem Akademi olarak bu süreci işletmeler için stratejik bir avantaja dönüştürmeyi hedefliyoruz.
Yöntem Akademi, Türkiye genelinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri alanında geniş yetki kapsamına sahip sayılı kurumlardan biridir. Farklı sektörlerde binlerce işletmeyle yürüttüğümüz çalışmalardan elde ettiğimiz saha tecrübesi, risk analizi süreçlerini yalnızca mevzuata uyumlu bir doküman haline getirmekten öteye taşımaktadır. İşletmelere, gerçek ihtiyaçlara göre şekillendirilmiş, uygulanabilir ve sürdürülebilir çözümler sunuyoruz.
Profesyonel risk analizi hizmetlerimiz aşağıdaki kapsamda yürütülmektedir:
Her işletmenin risk profili farklıdır. Bu nedenle risk analizlerimiz:
Sahada yapılan detaylı gözlem,
Proses ve iş akışlarının incelenmesi,
Çalışan görüşmelerinin alınması,
Makine ve ekipmanların değerlendirilmesi gibi kapsamlı bir yöntemle hazırlanır. Kopyalanmış veya genelleştirilmiş şablonlar kullanılmaz.
Hazırlanan risk değerlendirmesi;
6331 Sayılı Kanun,
İlgili yönetmelikler,
Uluslararası standartlar (ISO 45001 vb.) esas alınarak hazırlanır. Denetimlerde sorunsuz bir şekilde kabul edilen kapsamlı dosyalar oluşturulur.
Her sektörün tehlike türleri, iş akışları ve maruziyet düzeyleri farklıdır. Bu nedenle:
İnşaat
Metal & ağır sanayi
Gıda üretimi
Sağlık sektörü
Lojistik & depo
Perakende
Ofis & hizmet sektörü
Kimya ve boya uygulamaları gibi farklı alanlara özel teknik değerlendirme yapılır.
Hazırlanan analizde yalnızca riskler tespit edilmez; aynı zamanda:
Uygulanabilir önlemler
Mühendislik çözümleri
İş organizasyonu önerileri
Prosedür ve talimatlar
KKD gereksinimleri
Sorumlu kişiler ve süreler net biçimde tanımlanır.
Risk analizi tamamlandıktan sonra süreç takip edilir:
Tehlike sınıfına göre yenileme periyotları,
İşyerinde yapılan değişiklikler,
Ortam ölçüm sonuçları,
Makine & ekipman yenilemeleri düzenli olarak kontrol edilir ve revizyonlar planlanır.
Yöntem Akademi, hizmet öncesinde işletmenin ihtiyacını doğru belirlemek adına yerinde ücretsiz ön inceleme yapma imkânı sunar. Bu inceleme sonucunda işletmenin ihtiyaçları netleştirilir ve kapsamlı bir teklif oluşturulur.
Yöntem Akademi olarak;
1.500’den fazla işletmeye aktif hizmet
200’ün üzerinde uzman personel
Bölge fark etmeksizin çözümler
Denetimlerde yüksek başarı oranı ile risk analizi süreçlerinde profesyonel bir çözüm ortağı olarak konumlanıyoruz.
Risk analizi, iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin merkezinde yer alan, işletmenin tüm faaliyetlerini doğrudan etkileyen kritik bir süreçtir. Tehlikelerin doğru belirlenmesi, risklerin nesnel yöntemlerle değerlendirilmesi ve uygulanabilir kontrol tedbirlerinin planlanması; yalnızca iş kazalarının önlenmesine değil, aynı zamanda işletmenin operasyonel verimliliğinin korunmasına ve hukuki yükümlülüklerin eksiksiz şekilde yerine getirilmesine katkı sağlar.
Ancak sahada edindiğimiz deneyimler, birçok işletmede risk analizinin hâlâ yüzeysel, eksik veya işletmeye özgü hazırlanmayan yöntemlerle yürütüldüğünü göstermektedir. Bu durum hem çalışan güvenliğini tehlikeye atmakta hem de denetimlerde ciddi uygunsuzluklara yol açabilmektedir. İşletmeye özel yaklaşımlar, sektöre uygun profesyonel yöntemler ve mevzuata tam uyum ise risk analizi sürecini hem etkin hem sürdürülebilir hale getirir.
Yöntem Akademi olarak; farklı sektörlerde binlerce işletmeyle gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, geniş uzman kadromuz ve sahaya dayalı metodolojimizle risk analizi süreçlerini yalnızca yasal bir gereklilik olmaktan çıkararak işletmeler için gerçek bir güvenlik ve verimlilik yönetimi haline getiriyoruz.
İşyerinizde risk analizi sürecini uzman bir ekip ile yürütmek, işletmenizi güvenli ve mevzuata uyumlu bir yapıya kavuşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Yöntem Akademi, iş sağlığı ve güvenliği süreçlerinde her zaman yanınızda.
Risk analizi kim tarafından yapılmalıdır?
Risk analizi; iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, çalışan temsilcisi ve birim sorumlularından oluşan ekip tarafından yapılmalı, işveren tarafından onaylanmalıdır. Sürecin koordinasyonu profesyonel kişiler tarafından yürütülmelidir
Risk analizi kaç yılda bir yenilenmelidir?
Mevzuata göre:
Az tehlikeli işyerlerinde: 6 yılda bir
Tehlikeli işyerlerinde: 4 yılda bir
Çok tehlikeli işyerlerinde: 2 yılda bir. Ayrıca iş kazası, proses değişikliği, makine yenilemesi gibi durumlarda hemen revize edilmesi zorunludur.
Risk analizi olmadan işyeri faaliyete başlayabilir mi?
Hayır. Risk analizi yapılmadan işyerinin faaliyete başlaması mevzuata aykırıdır ve ciddi idari yaptırımlara neden olur.
Risk analizi ile acil durum planı aynı şey midir?
Hayır. Risk analizi işyerindeki tehlikeleri belirlerken, acil durum planı bu tehlikelere karşı uygulanacak müdahale yöntemlerini içerir. İki doküman birbiriyle bağlantılıdır ancak ayrı süreçlerdir.
Risk analizi sırasında çalışanların görüşü alınmalı mı?
Evet. Çalışanlar, günlük faaliyetleri birebir yürüttükleri için tehlikeleri en iyi gözlemleyen kişilerdir. Analiz sürecine mutlaka dâhil edilmelidirler.
Hazır şablon kullanarak risk analizi yapmak uygun mudur?
Hayır. Hazır şablonlar işyerine özgü tehlikeleri yansıtmaz ve denetimlerde geçersiz sayılabilir. Her işletme için özel analiz yapılmalıdır.