şyerlerinde kullanılan yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddeler hem çalışan güvenliği hem de iş sürekliliği açısından ciddi riskler barındırır. Bu risklerin kontrol altına alınabilmesi için işverenlerin yasal olarak hazırlamak zorunda olduğu en önemli belgelerden biri Patlamadan Korunma Dokümanı (PKD)’dır.
PKD, yalnızca bir rapor değil; aynı zamanda işletmenin güvenlik kültürünü ortaya koyan stratejik bir dokümandır. Bu belge sayesinde:
Patlayıcı atmosfer oluşturabilecek tehlikeler belirlenir,
Tehlikeli bölgeler standartlara göre sınıflandırılır,
Çalışanların güvenli çalışabilmesi için gerekli önlemler planlanır.
Bu yazıda, PKD hazırlama sürecinde kullanılan ulusal ve uluslararası standartları ve tehlikeli bölge sınıflandırmasının nasıl yapıldığını ele alacağız. Böylece hem mevzuata uygunluğu hem de iş güvenliği açısından sağladığı avantajları detaylı şekilde inceleyebilirsiniz.

Patlamadan Korunma Dokümanı (PKD), işyerinde alınacak güvenlik önlemlerinin bir çerçevesini çizen en önemli belgelerdendir. Hazırlanması hem yasal zorunluluk hem de çalışanların güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmelikler, işverenlerin patlama riskini değerlendirmesini ve gerekli önlemleri almasını şart koşar. PKD bu yükümlülüğün yerine getirildiğini gösteren resmi belgedir.
Yanıcı, parlayıcı veya patlayıcı maddelerin bulunduğu işyerlerinde en küçük bir ihmal büyük kazalara yol açabilir. PKD, riskleri önceden tespit ederek iş kazalarını en aza indirir.
Patlamalar yalnızca çalışanlara zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda işyerinde üretimin durmasına ve ciddi mali kayıplara neden olur. PKD, bu tür kesintilerin önüne geçilmesini sağlar.
PKD hazırlamayan işverenler idari para cezaları, işin durdurulması veya olası kazalarda hukuki sorumluluklarla karşı karşıya kalabilir.
Kısacası, PKD hazırlanması işveren için hem zorunlu bir yükümlülük hem de önleyici bir güvenlik yatırımıdır.

Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanırken yalnızca genel iş güvenliği kuralları değil, aynı zamanda ulusal ve uluslararası standartlar dikkate alınır. Bu standartlar, tehlikeli bölgelerin doğru şekilde sınıflandırılmasını, risklerin net olarak belirlenmesini ve alınacak önlemlerin bilimsel temellere dayanmasını sağlar.
Kapsamı: Patlayıcı gaz atmosferlerinin bulunduğu ortamların sınıflandırılmasında kullanılır.
Amaç: Zone 0, Zone 1 ve Zone 2 bölgelerinin doğru tespit edilmesini sağlar.
Örnek: Akaryakıt istasyonlarındaki dolum noktaları veya solvent kullanılan boya atölyeleri.
Kapsamı: Yanıcı toz ortamlarının sınıflandırılması.
Amaç: Zone 20, Zone 21 ve Zone 22 bölgelerinin belirlenmesi.
Örnek: Un fabrikaları, şeker üretim tesisleri, talaşlı marangozhaneler.
Kapsamı: Patlamayı önleme ve korunma yöntemleri.
Amaç: Patlama oluşmadan önce alınması gereken önlemleri sistematik şekilde ortaya koyar.
Örnek: Havalandırma düzenlemeleri, kıvılcım önleyici ekipmanlar.
Kapsamı: Patlayıcı ortamlarda kullanılan elektrikli cihazların genel güvenlik özellikleri.
Amaç: Cihazların patlayıcı atmosferlerde güvenli çalışmasını garanti altına almak.
Türkiye’deki standartların yetersiz kaldığı noktalarda NFPA (National Fire Protection Association) gibi uluslararası kurumların standartları referans alınır.
Bu sayede global ölçekte güvenlik uyumu sağlanır.
PKD hazırlama sürecinde bu standartların dikkate alınması, hem mevzuata uyum hem de işyerinde en yüksek güvenlik seviyesinin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanırken en önemli aşamalardan biri tehlikeli bölge sınıflandırmasıdır. Bu sınıflandırma, işyerindeki patlama risklerinin nerelerde yoğunlaştığını belirlemek için yapılır ve uluslararası standartlara dayanır.
Zone 0: Sürekli veya uzun süre patlayıcı gaz/buhar atmosferinin bulunduğu alanlar.
Örnek: Yakıt tanklarının içi.
Zone 1: Normal çalışma sırasında zaman zaman patlayıcı gaz/buhar oluşabilen bölgeler.
Örnek: Akaryakıt istasyonlarındaki dolum alanı.
Zone 2: Normal şartlarda patlayıcı atmosferin bulunmadığı, ancak oluşsa bile kısa süreli olabileceği alanlar.
Örnek: Tank çevresindeki açık alanlar.
Zone 20: Sürekli veya uzun süre patlayıcı toz bulutunun bulunduğu bölgeler.
Örnek: Un silolarının içi.
Zone 21: Normal çalışma sırasında patlayıcı toz ortamının zaman zaman oluştuğu bölgeler.
Örnek: Paketleme hatları, konveyör bant çevresi.
Zone 22: Normalde toz birikiminin olmadığı ancak istisnai durumlarda oluşabileceği alanlar.
Örnek: Tozlu üretim tesislerinde makine çevreleri.
Yapılan hesaplamalar sonucunda bu bölgeler tesis projeleri üzerinde haritalandırılır.
Bu sayede işveren ve çalışanlar, hangi alanlarda ne tür önlemlerin alınması gerektiğini görsel olarak takip edebilir.
Doğru sınıflandırma yapılmadığında, alınacak önlemler de yetersiz kalır. Bu nedenle, bölge sınıflandırması uluslararası standartlara uygun şekilde, uzmanlar tarafından yapılmalıdır.
Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanırken yalnızca standartlara uygunluk değil, aynı zamanda işyerine özgü faktörlerin de dikkate alınması gerekir. Bu süreçte göz ardı edilen her detay, ileride ciddi risklere yol açabilir.
İşletmede kullanılan tüm kimyasalların güvenlik bilgi formları dikkatlice incelenmelidir.
Kimyasalın yanıcılık, parlama noktası, toksisite gibi özellikleri doğru analiz edilmeden sağlıklı bir risk değerlendirmesi yapılamaz.
Patlayıcı atmosferin oluşabileceği alanlarda kullanılan tüm cihazların ATEX veya IECEx sertifikalı olması gerekir.
Elektrikli ekipmanlar, motorlar, havalandırma sistemleri uluslararası standartlara uygun olmalıdır.
Patlayıcı gaz veya toz birikimini önlemek için etkili havalandırma sağlanmalıdır.
Üretim süreçleri göz önünde bulundurularak ortamda basınç ve sıcaklık kontrolü yapılmalıdır.
Patlamanın etkisini azaltmaya yönelik yangın söndürme sistemleri, patlama basınç tahliye panelleri gibi önlemler uygulanmalıdır.
Çalışanlar için düzenli eğitim programları oluşturulmalı, acil durum senaryoları uygulanabilir olmalıdır.
PKD hazırlığında bu noktaların eksiksiz değerlendirilmesi, hem çalışan güvenliğini artırır hem de işverenin yasal sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesini sağlar.
Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlanması, yalnızca standartların ezberlenmesiyle yapılacak bir işlem değildir. Her işletmenin faaliyet alanı, kullanılan kimyasallar, proses koşulları ve mevcut riskleri farklıdır. Yöntem Akademi, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak işyerinize özel çözümler sunar.
Detaylı saha incelemesi: İşletmenizde kullanılan MSDS’ler (Malzeme Güvenlik Bilgi Formları) tek tek incelenir.
Standartlara uyumlu sınıflandırma: TS EN 60079-10-1, TS EN 60079-10-2 ve TS EN 1127-1 başta olmak üzere uluslararası standartlara göre tehlikeli bölge hesaplamaları yapılır.
Bölge haritaları ile görselleştirme: Yapılan analizler tesis projeleri üzerinde işaretlenir, böylece riskli alanlar net şekilde görülür.
Cihaz ve proses kontrolleri: Çalışma alanlarındaki ekipmanların uygunluğu incelenir, gerekli iyileştirmeler raporlanır.
Önleyici öneriler: Havalandırma koşulları, patlayıcı atmosfer oluşumunu engelleme ve patlama etkisini azaltma konularında yol gösterilir.
Eğitim ve sürdürülebilirlik: Çalışanlara yönelik eğitimler planlanır, doküman düzenli olarak güncellenir.
Yöntem Akademi sayesinde PKD yalnızca bir rapor olmaktan çıkar, işletmenizin güvenliğini ve sürekliliğini garanti altına alan stratejik bir yol haritası haline gelir.
Patlamadan Korunma Dokümanı Hizmetleri hakkında detaylı bilgi ve hizmet almak için tıklayın.
Patlamadan Korunma Dokümanı, yalnızca yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda çalışan güvenliğini garanti altına alan stratejik bir belgedir. İşyerinde kullanılan yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddeler göz önünde bulundurulduğunda, PKD’nin eksiksiz hazırlanması hem kazaların önlenmesi hem de üretim sürekliliğinin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.
Unutulmamalıdır ki; yanlış yapılan bir tehlikeli bölge sınıflandırması ya da güncel standartlara uyulmayan bir doküman, en küçük bir ihmalde bile büyük kayıplara yol açabilir. Bu nedenle, PKD hazırlanırken uzman desteği almak işletmeler için kaçınılmazdır.
Siz de işletmenizde Patlamadan Korunma Dokümanı hazırlatmak ve ulusal/uluslararası standartlara %100 uyumlu bir güvenlik planına sahip olmak için Yöntem Akademi uzmanlarıyla iletişime geçebilirsiniz.
Patlamadan Korunma Dokümanı hangi işyerlerinde zorunludur?
Yanıcı, parlayıcı veya patlayıcı maddelerin bulunduğu tüm işyerlerinde zorunludur. Akaryakıt istasyonları, kimya ve ilaç fabrikaları, un ve şeker üretim tesisleri, boyahaneler, marangozhaneler gibi birçok sektörde PKD hazırlanması gerekir.
PKD hangi standartlara göre hazırlanır?
PKD; TS EN 60079-10-1 (gaz atmosferleri), TS EN 60079-10-2 (toz ortamları), TS EN 1127-1 (patlamayı önleme metodolojisi) ve TS EN 60079-0 (elektrikli cihazlar) gibi standartlara göre hazırlanır. Gerekli durumlarda NFPA gibi uluslararası standartlar da dikkate alınır.
Tehlikeli bölge sınıflandırması nasıl yapılır?
İşyerindeki ortamlar Zone 0, 1, 2 (gaz/buhar ortamları) ve Zone 20, 21, 22 (toz ortamları) olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırma hesaplamalarla belirlenir ve tesis projeleri üzerinde bölge haritalarıyla görselleştirilir.
PKD hazırlamamanın cezası nedir?
PKD hazırlamayan işverenler idari para cezalarıyla karşılaşır, işyerinde yüksek risk bulunması halinde işin durdurulması kararı verilebilir. Ayrıca bir patlama yaşanırsa işveren hukuki ve cezai sorumlulukla karşı karşıya kalır.
PKD ne sıklıkla güncellenmelidir?
İşyerinde üretim süreçleri değiştiğinde, yeni kimyasallar kullanılmaya başlandığında, ekipmanlar yenilendiğinde veya mevzuat değişiklikleri olduğunda mutlaka güncellenmelidir.
PKD’yi kim hazırlayabilir?
PKD, iş sağlığı ve güvenliği alanında yetkin mühendisler ve uzmanlar tarafından hazırlanmalıdır. Yöntem Akademi bu konuda hem mevzuata uyumlu hem de işletmenize özel profesyonel hizmet sunar.